O gün yine rahat olabilmek adına salaş giysiler tercih ettim. Havalar nispeten serinledi. Giyinmek biraz daha kolaylaştı diyebilirim. Hatta şu anda bu yazıyı yazarken dışarıda çok güzel bir esinti var. Kapı ve pencere aralıklarından uğultular geliyor:)
Neyse, kombinime dönecek olursak o akşam şöyleydim efendim:
İlk pozumuz bir klasik haline gelen aynada kendi kendini çekme (ya da çekmeye çalışma hehehe) pozu:)
Eşim halime acımış olacak ki fotoğrafımı çekme teklifinde bulundu:) Tabii Selen hanım durur mu hemen zıpladı yanıma. E iyi de oldu:) Bu resimlerde kıyafetlerim daha net anlaşılıyor.
Bu fotoda sanki gelinle damatın fotoğrafçıda verdikleri klasik poza benzemiş:)
Bu arada arka fondaki perdenin arkasında yüklük yeri var. Burası lojman olduğu için biz dolap yaptırmadık oraya. Perdenin arkasında koliler halinde kullanmadığımız ama aynı zamanda da atamayacağım eşyalar var. Bir de küçük iki kapılı erzak dolaplarından. Görüntü kötü olmasın diye genelde perde takarak kullanıyor lojmandakiler ama bildiğimiz güneşlik önüne de tül takıyorlar.Bende perdeciye güneşlik diktirmeye gittiğimde bu kumaş çarptı gözüme ve böyle tek parça kalın bir perde diktirdim. Her görenin hoşuna gidiyor benim de öyle. Bana duvar kağıdını anımsatıyor:)
Hemen kombinim hakkındaki detaylı bilgilere geçiyorum.
Şal: Cocana. 10 tl. (Aldığımda üniversite 1.sınıftaydım Hey gidi gençlik hey:))
Siyah gömlek: Rodi Mood. 15 tl.
Tunik: Rus Pazarı (Yine miiii!!! dediğinizi duyar gibiyim siz bi de fiyata bakın:)) 5 tl:))))
Pantalon: LCW. 25 tl.
Sandalet: Rus Pazarı. 15 tl.
Saat: Adıyaman da bir bijuteri. 7,5 tl.
Bilezik: Rus Pazarı. 1 tl:)
Veee son olarak çanta: Babaannemden kalma. Yaklaşık 40 yıllık olduğunu tahmin ediyorum. Bayılıyorum büyüklerimden kalan eşyaları kullanmaya. Ama babaannem biraz cimridir, yalvar yakar bu çantayı koparmıştım zorla:)
Eveett, gelelim soframıza. Canım arkadaşım döktürmüştü yine. Mis gibi yemekler yapmıştı, leziz mi leziz. Ellerine sağlık fıstığım, Allah sofranıza gani gani bereketler versin, hacı sofraları olsun inşallah...
Menüde: Mercimek Çorbası, Kuru Fasulye, Fırında Sebzeli Köfte, Pirinç Pilavı, Komposto, İçecekler, Salata, Yoğurt ve tatlı olarak da Kadayıf vardı.
O akşam bizden başka eşimin iş yerine yeni tayin olan benim de şu postta anlattığım arkadaşlar vardı birde. Hep beraber sohbet muhabbet güzel bir sofra paylaştık. Ama Selen'in huysuzluğu ve hırçınlığı had safhadaydı. Bir ara kolayı döktü koltuğa, bir kaç kere arkadaşların çocuklarına hırçın davranışlar sergiledi. Kısacası beni benden aldı...
Çay içtikten sonra diğer arkadaşlar kalkmak istediler. Daha yeni geçtiler lojmana ev yerleştirme işleri tamamlanmamış. Bir de anneleri gelmiş yardım için onlarında evde yalnız kalmalarına içleri sinmedi ve kalktılar. Artık biz de ne kadar sıkıldıysak Selen'in hal ve hareketlerinden eşim biz de kalkalım dedi. Aslında bu kadar erken kalkalım demesine şaşırdım çünkü saat 21:30 falandı. Ama ben de bunalmış olduğumdan itiraz etmedim ve kalktık. Tabii dönüş yolunda yine ben kullanıyorum arabayı. Eve baya bir yaklaşmışken eşim "Bu saat doğru mu?" dedi arabanın saatini işaret ederek. Ben de onayladım. "Ee daha erkenmiş" deyince ben gülmeye başladım. Arkadaşını arıyo bi de oğlum daha erkenmiş ya diye. Onlarda erkendi tabii hadi dönün gelin deyince biz uydum akıllılar dönmeye karar verdik eve yaklaşık bir 300 metre falan kalmışken:) Hemen bir U dönüşü yaptım ve soluğu yine orada aldık ama nasıl gülüyoruz içeri girince. Yolda Selen'e dondurma, sakız bilumum abur cuburlardan da alınca Selen'in keyfi biraz daha yerine geldi. Ayşegül de kırmızı nazarı çok çeker belki nazar değmiştir dedi bunun üzerine bir güzel okuyup üfleyince Selen basbaya normale döndü.
Bunlarda keyfi yerine gelmiş anlarından birer poz:)
Bu da kocişin blogtaki ilk fotoğrafı olsun:) Hoşgeldin canımın içi:) Her zaman bekleriz:)
Gecenin ilerleyen saatlerinde Selen ve Ceren bahçeye indiler. Gittiğimiz yer de lojman olduğu için güvenlikli ve duvarlarla çevrili bir site gibi. Biz de 1.katta balkonda oturuyor olduğumuz için içimiz rahat ede ede gönderdik onları aşağıya top oynamaya ve biraz kafa dinledik:)
Tam kalkmaya niyetlenmişken sahuru da orda yapma daveti aldık ve kabul ettik. Çocukları bayaaaaaaa bi uğraştan sonra uyutup balkonda muhabbetin dibine vurduk:)
Burada Selen hanım Ceren ablasının yanında yatıyor. Ceren de hemen yerde yer yatağında. Sağolsun Ceren ablamız ablalık yaptı ve o gecelik kendi yatağını bize verdi:)
Saat 2 buçuk gibi beyler fırına gittiler rendelenmiş kaşar eşliğinde:) Geriye döndüklerinde ise rendelenmiş kaşar leziz mi leziz ekmek üstü kaşara dönüşmüştü. Adıyaman'ın böyle bir güzelliği var. Her köşe başında taş fırınlar var ve istediğiniz yemeği, böreği, çöreği orada ücretsiz olarak pişirtebiliyorsunuz. Hatta biber, patlıcan, domates de közletebilirsiniz.
Bunlarda balkondaki sahur masamızdan kareler:
Selen cadısı sanki kokuyu almış gibi tam masaya oturacakken uyandı ve sahurumuza zoraki bir şekilde dahil oldu ve bütün gecede bıdı bıdı bıdı çenesi susmadı:)Davulcu geçerkende git burdaaann, burası kapalıı diyerek bizi kopardı:) Güzel geçen bir gecenin ardından 4 gibi evimize geri döndük ve uykuya daldık:)
Hepinize kocaman sevgiler, saygılar:)
7 yorum:
swotpisces: çok renkli bir gece olmuş, maşallah keyfinize.
http://pisceswot.blogspot.com/
oyy oyy ne güzel. hem sofralar hemde arkadaşlıklarınız. ha birde arkadaşının yemek takımı benimkinden. Bende senin gibi aa orası bizim soframı oldum.
Yine mi rus pazarı :D şaka bir yana günden güne
Daha çok merak eder oldum şu rus pazarını :D
Çok keyifli bir gece yaşanmış dilerim en kötü gününüz
Böyle olur :)
tuniğine bayıldım yazındada belli çok eğlenceli bir gece geçirmişsiniz Rabbim keyfinizi bozmasın ...
Tasarımın Renkleri
çok güzel bir gün olmuş. çocukla gezmek biraz zor olsa da, başarmışsınız maşallah :) darısı başıma diyorum :) kıyafetlerin de çok cici, merak ettim şu Rus pazarını :) sevgiler
swotpisces, evet tatlım çok renkli bir geceydi, Selen de bayaaaa bir renk kattı gecemize:)
bıraktığım izler, gurbette olunca arkadaşlıklar daha bir başka oluyor güzelim, Allah iyi insanlarla karşılaştırsın inşAllah hepimizi. Arkadaşımla zevkleriniz aynı demek ki ne güzel:)Bakarsın belki bir gün de senin masanda yemek yemek nasip olur ne dersin:)
duygusworld, evet tatlım yine rus pazarı, bakalım rus pazarı olmadan bir kombin oluşturmayı başarabilecek miyim ben de çok merak ediyorum:)seneye izne gider gitmez mutlaka gitmelisin rus pazarına:)
tasarımın renkleri, fiyatını da gördün mü tatlım sadece 5 tl. şaka gibi değil mi:)iyi dileklerin için çok sağol canım hep beraber bozulmasın inşAllah:)
yemyeşildeniz, valla çocukla gezmek gerçekten zor, hatta biz biryerden geldiğimizde tamam diyoruz bu son daha da davosa gitmem:):):) ama olmuyor işte napacaksın zar zor birşeyler yapmaya çalışıyoruz:)sizin de mi zor oluyor gezmeler? ben en iyisi Rus pazarına Türkiye çapında bir tur düzenleyeyim cümbür cemaat gider alışveriş yaparız hehehe:)sana da sevgiler tatlım..
İnşallah inşallah
Yorum Gönder