Ay aman da aman ne de severmiş beni blogger arkadaşlarım...Aman da aman şımardım valla..Yokluğumu kimse fark etmez sanıyordum yanılmışım..Canlarım benim mutlu ettiniz beni..Çok seviyom sizi...
Aslında buralardaydım..Mümkün olduğunca takipteydim ama ne yorum yapabildim okuduğum postlara ne de ben post yayınlayabildim..Fotoğraflar biriktikçe kısa kısa da olsa yazayım dedim ama olmadı..Valla çok ihmal ettim bloğumu..Eşimin dediği de çıktı yani..Ramazan'da kızıyordu hep kalkmıyorsun başından yeter artık, ama dur okullar bi açılsın görürüm ben seni diye:) Be adam bir kere de dediğin çıkmasın bee:) Valla o kadar iyi tanıyor ki beni mutlaka tahminleri tutuyor ehehehe:)
Eveeettt...Nerde kalmıştık..En son ertesi gün karşı komşumun doğuma gideceğini yazmıştım. Ertesi sabah erkenden kalkıp hastaneye gittik. Eşim evde uyurken ben arabaya doldurdum komşumun iki çocuğunu, eniştesini, yeğenini ve Selen'i soluğu hastanede aldım. E artık şöförlük var kim tutar beni dimi:) O gün öğleden sonraya kadar hastanedeydik. Özlemişim valla minik bebekleri..Oyy maşAllah çok tatlı Doğutürk bebeğimiz. Ama ne yazık ki sağlığıyla ilgili bir takım problemlerden dolayı hala hastanede. Pazar günü 3 hafta olacak yaa.. Doktor ihmalinden kaynaklandı rahatsızlığı. Şimdi burda uzun uzun yazmak istemiyorum ama pazartesi günü inşAllah evine dönüyor miniğimiz. Allah analı babalı büyütsün, yaşı uzun olsun inşAllah.
Hastaneden gelince yemek hazırladım, hep beraber yedik komşumun çocuklarıyla ve eniştesigille. Günün geri kalanında da dinlendik...Eee malum 2 aylık süper bir tatilden sonra ertesi gün yoğun maraton başlıyordu:) Selen'e bakan teyzemiz memlekette olduğundan Selen hanım da benimle geldi seminerlere ve okulun resmen maskotu oldu:) Koca koca emekliliği gelmiş öğretmen arkadaşları kah kah güldürdü:) Neler neler yapmadı cadı. En son okulun en yaşlı hocalarından Ahmet beyin pantolonunu suyla ıslattı hemde tamda arka tarafını:) Dede, dede diye peşlerinden ayrılmadı. Bayan hocalarla her zamanki gibi işi olmadı:) Tahtaya resimler yaptı, parkta oynadı, bol bol koştu, yoruldu, kantinden abur cubur aşırdı:) Tabi eve gelince yorgunluktan bayıldı.
Buyurun fotoğraflara...
Öğretmenler seminerde:)
Beden Eğitimi öğretmenimiz canım Elif'im ve ben:)
Selen kara tahta başında:)
Selen okulun jimnastik aletlerinde:)
Okul çıkışı..Selen köprüaltı çocuğu:)
O gün babamız işe geç kalınca arabayla gitti..Biz de minibüse talim...Selen Hanım konfora çabuk alışmış..Anne minibüse binmeyelim, arabamızla gidelim diyo:) Çıkışta babamızdan aldık arabamızı evimize arabayla döndük:)
Yorgunluktan nasıl uyuyacağını şaşıran Selen:)
Bu arada çok acı bir olay da yaşadık. Okulumuzun 6. sınıf öğrencilerinden Mahmut Gazi'yi elim bir hastalık sonucunda kaybettik. Zaten hastalığını uzun zamandır biliyorduk ve tedavisi olmayan bir rahatsızlıktı. Rabbim onu yanına aldı. Rabbim ailesine bol bol sabırlar versin. Seminer çıkışı taziyeye gittiğimizde hepimiz zor anlar yaşadık, ağladık, üzüldük ama elden ne gelirdi..Sadece dua edebildik ve sabır diledik. Hastalıktan burada bahsetmek istemiyorum sadece bilgi sahibi olmak isteyenler buradan öğrenebilirler. Sizden öğrencim için birer Fatiha istiyorum. Rabbim mekanını cennet etsin.
Bu hastalık bu kadarla kalmadı. Okulumuzun sınıf öğretmenlerinden bir arkadaşımızın oğlu da şuanda aynı hastalıkla boğuşuyor. Hastaneye ziyarete gittiğimizde annesine geçmiş olsun dileklerimizi iletirken yine hepimiz çok zor anlar yaşadık. Annesi oğlunun sesini 3 aydır duymadıklarını söyledi ve şuanda yavrucuk burundan hortumla besleniyor. Şuanda yoğun bakımda ve tedavi olmuyor. Çünkü bu hastalığın tedavisi yok sadece daha rahat nefes alması sağlanıyor. Çok zor bir durum gerçekten. Rabbim yardımcıları olsun. Allah kimsenin başına vermesin...
Seminerlerin başladığı ilk hafta eşim geceleri sürekli geç geldi işten..Biz de ana kız atladık arabaya gezdik de gezdik:) Hastaneye komşumun yanına gittik, polis evine gittik, çarşıya gittik. Oh bee..Araba kullanmak ne güzelmiş:) Özgürlük gibisi var mı:D Sağolsun eşim de arabayı bana bırakınca bir haftada 250 km yapmışız efendim söylemesi ayıp ehehe:) E doğal olarak 80 tl lik gaz da bir hafta gitti. Şuan tasarruf yapmaya çalışmaktayım:)
Polisevinden bir kare...
Seminer çıkışı öğle yemeğinde...
O haftasonu pazar günü eşler yine çalışınca Ayşegül'le polisevine bruncha gittik. 7,50 tl'ye yedik de yedik. Çocuklar zıpzıpa bindi biz de muhabbet ettik. Hatta bir ara Selen bir tavşan bulmuş, onu da kendi elleriyle besledi:) Sonrasında da çarşıya çıktık deli gibi gezdik. Alışveriş yapmadan olur mu tabii olmaz. Selen'e kot pantolon, tayt, eşofman altı; kendime de tunikle çanta aldım:)
Saçımı boyattım ve kestirdim, Ayşegülün kızının doğumgününü yaptık. Okulumuzun müdürünün kızı evlendi. Elif'le kına gecesine, Ayşegül'le de düğününe gittik. Kınada bol bol oynadık, halay bile çektik. Bildiğimiz kasap havası halayı değil ama:) Bu yörenin halayları:) Düğünde Adıyaman'ın en güzel, en pahalı otelinde oldu. Nihayet kaç günün sonunda eşlerimizle saat 10 civarı düğünde buluşabildik. İş çıkışı bizim yanımıza geldiler. Selen orada da boş durmadı tabii..Erkek hocaların masasından gelmedi bir de üstüne üstlük müdür beye dondurma ve patlamış mısır aldırttı...Bu çocuk aç kalmaz valla:)
Seminerlerin ikinci haftası Adıyaman Üniversitesi'nde eğitimimiz vardı. Oraya katıldık. Adıyaman SBS de Türkiye 76. sı olmuş. Nedenlerini ve çözüm yollarını araştırdık. Tek suçlu biz öğretmenleriz ya..Neyse bu konuyu fazla açmayalım zaten üzerimize çok fazla geliyorlar bugünlerde öğretmenler olarak patlayabilirim her an!!!
Okullar açılmadan önce son cuma günüde günümüz vardı. Öğretmen arkadaşlarla hiç vakit kaybetmeden organize ettik günümüzü ve ilk günü yaptık bile. Herkes 100 tl verecek. 15 kişi katıldığı için bazı aylar çift gün olacak. 1500 tl toplanacak gün sahibine. benim günüm Aralık ayında. Şimdilik çok var ama bir gün bakacağım ki günler geçmiş ve beni bir telaş sarmış. Çocuklar okuldayken rahat rahat gezelim diye hafta içi öğleden sonra yapacağız günlerimizi. Ben de zaten bu yıl sabahçıyım. 5lere, 7lere ve 8lere giriyorum bu yıl. Hatta 8/B sınıfınında sınıf öğretmeniyim. Hadi hayırlısı bakalım:)
Okullar açılınca Selen hanımın huyu değişti. Birde üstüne hastalık eklenince Allaaaahhh.. Hiç çekilmez bir hal aldı. Ağzının içi hep yara. Diş etleri, dili mahvolmuş bir durumda. Kaç kere doktora götürdüm hala bir sonuç alamadım. Zaten Adıyamana gelme konusunda tek pişmanlığım sağlık sektörü. Tam iyi bir doktor buluyoruz, pat tayini çıkıyor, gidiyor. Neyse Rabbim ne onlara muhtaç etsin, ne de onlarsız bıraksın.
Ağzının içi o kadar berbat ki ne birşey yiyor, ne birşey içiyor. Süte deliren çocuk, biberonu görünce bile başlıyor ağlamaya acıyooo diye. Geceleri ağlama krizleri, en ufak birşeyde kendini yerden yere atmalar, Hülya teyzesine gitmek istememeler, arabadan inip eve gelmek istememeler...Bu 1 haftada ömrümden ömür yedi, sinir krizleri geçirtti bana. Evet valla en son dün sinirden oturup hüngür hüngür ağladım. Çok şükür bugün biraz daha iyi...Rabbim acil şifa versin inşAllah..Dualarınızı bekliyorum.
Okullar açılıp öğrenciler gelince yoğunluk bir kat daha arttı...Kitap dağıtımı, sınıf başkanı ve kulüplere öğrenci seçimi, oturma düzeni ayarlama, ders kitabına genel bir bakış derken pestilim çıktı...Daha zümre toplantısı tutanağı (bu yıl zümre başkanı benim de:)) ve yıllık planlar hazırlanacak...Sene başı genel toplantısı da yapılmadı hala..Pöff....
Bu arada kayınvalidem Ankara'da uzun zamandan beri kendisine eziyet veren hastalığı sebebiyle ameliyat oldu. Eşim çarşamba akşamı yola çıktı Ankara'ya ve şuanda da geri dönüyor. İnşAllah yarın sabah saatlerinde bizimle olur.
Haa bir de annem erzak gönderdi memleketten. Dondurucuya bezelye, barbunya, mısır, kırmızı biber, yeşil fasulye ve bamyaları hazırlayıp attım. Yeşil fasulye ve dolmalık biber kuruttum. Kışlık erzaklarımız hazır. Halıları yıkamaya verdim, dolap içlerini temizledim, düzenledim, verielecekleri ayırdım, atılacakları attım. Mutfağı kendim temizledim, kalan yerler için düzenli olarak çağırdığım bayanı aldım. Evim misler gibi heryerden mis gibi kokular geliyor. Ben kışa hazırım, ya siz:)
İşte böylee...Ben geçtiğimiz 3 hafta içinde bunları yaşadım. Baya yoğun ve yorucu hem güzel hem acı günler geçirdim. Umarım verdiğim ara bir daha bu kadar uzamaz..
Hepinize sevgiler....
Ütü yığını yine birikmiş hatun:))))
NOT: Bayramda düzenlemiş olduğum hediye çekilişinden sevgili eski adıyla Tesettür Aşktır bloğunun sahibesi canım arkadaşımın hediyeleri elime ulaştı bu postun içinde kaynamasın diye bahsetmedim burada. En kısa zamanda onunla ilgili bir post hazırlayacağımdır:)